Öne Çıkanlar yeni tramvay hattı DİSK İstanbul yeni metrobüs hukuk mücadelesi Beylikdüzü Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü

Başakşehir Belediyesi’nin Kent Konseyi ile birlikte düzenlediği “Film Akşamları”nda Cannes Film Festivali konuşuldu.

Kültür-sanat etkinlikleri kapsamında Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Film Akşamları” programında, Avusturyalı yönetmen Michael Haneke’nin, Cannes Film Festivali’nde büyük ödül, Altın Palmiye’yi kazanan filmi Amour (Aşk) ele alındı.

- Bu haber 123 kez okundu.

Başakşehir Belediyesi’nin Kent Konseyi ile birlikte düzenlediği “Film Akşamları”nda  Cannes Film Festivali konuşuldu.

Kültür-sanat etkinlikleri kapsamında Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Film Akşamları” programında, Avusturyalı yönetmen Michael Haneke’nin, Cannes Film Festivali’nde büyük ödül, Altın Palmiye’yi kazanan filmi Amour (Aşk) ele alındı.

Moderatörlüğünü Nuray Kayacan'ın yaptığı programa konuk olan sinema eleştirmeni İhsan Kabil, Jean-Louis Trintignant, Emmanuelle Riva ve Isabelle Huppert gibi önemli oyuncuların rol aldığı film üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yaşı bir çiftin yalnızlık dolu dramı

Avrupa Sineması’nın, Hollywood’a göre çok daha az bir oyuncu kadrosuyla insanın iç doğasını konu alan yapımlar ortaya koyduğuna dikkat çeken İhsan Kabil, filmde yıllarını birlikte geçirmiş yaşlı bir çiftin drama dönüşen hikâyesinin anlatıldığını söyledi. Yaşlı çiftin sanat ve kültürle dolu ama diğer taraftan muazzam yalnızlıkla dolu bir hayat sürdüklerine dikkat çeken Kabil, “Kaderin bir cilvesi sonucu kadın, beyne giden damarlarından birinin tıkanmasıyla bir kriz geçiriyor ve felç oluyor. Filmde büyük resim ortaya çıkıyor ve çift bu durumla başa çıkmaya çalışıyor. Aile yapıları olarak baktığımızda bir kabulleniş söz konusu. Bizde ise bu durumda insani tepkiler verilir, yoğun bir trafik yaşanır; yakın akrabalar, komşular, gelen-giden çoğalır, kapılar açılır ve kapanırdı. Tam aksine iki insanın ruhunun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Filmin adı niye aşk? Vefa, sevgi ya da sadakat olabilirdi” dedi.

Film manevi boyuttan yoksun

“Yönetmen Michael Haneke’nin doğasında olmadığı için filmde de manevi bir boyut yok” diyen sinema eleştirmeni İhsan Kabil, “Adam, sonunda kadının yaşadığı acılara ve hayatına son veriyor. İçinde hiçbir inanç duygusu olmayan biri. Kader anlayışı da yok. Zaten yönetmenin de böyle bir anlayışı yok. Aile yapısı ve kültür olarak Batı’dan çok farklıyız. Avrupa, yaşlanan bir toplum ve sorunlar yumağı içerisindeler. Aile kavramı unutulmaya yüz tutmuş. Film, bu anlamda Batı insanının yalnızlığını anlatıyor” şeklinde konuştu.

Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Tayip Tanrıkulu’nun da katıldığı program sonunda İhsan Kabil, katılımcıların sorularını yanıtladı, film üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Film Akşamları’nın 21 Nisan’daki dördüncü ve son programında, merhum Ahmet Uluçay’ın ilk uzun metrajlı filmi “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” konuşulacak.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.