“MTA, 12.6 ton uranyum rezervi buldu”

BAKAN ALBAYRAK’I URANYUM SORUSU

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ülkemizde uranyum yataklarının belirlenmesine yönelik çalışmalarla ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a soru önergesi yöneltti. CHP Milletvekili Gürer, önergesinde “Ülkemizdeki uranyum yataklarının varlığı ile ilgili bir araştırma yapılmış mıdır? Yapıldıysa ülkemizde ne kadar uranyum kaynağı olduğu tahmin edilmektedir? Bu bağlamda yaptığımız çalışmalar var mı?” şeklindeki sorulara yanıt verilmesini istedi.

ARALAMAR 1953’DEN BERİ DEVAM EDİYOR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ise ülkemizde radyoaktif hammadde aramalarına yönelik ilk arama çalışmalarına 1953 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından başlanıldığını ve araştırma çalışmalarının halen devam ettiğini açıkladı.

12 BİN 614 TON URANYUM REZERVİ

Radyoaktif hammaddelerin araştırılmasıyla ilgili olarak bugüne kadar; 317.620 km² Havadan Prospeksiyon, 187.456 km² Yaya Prospeksiyon, 31.790 km² Detay Jeoloji, 81.026 km Oto Prospeksiyon, 368.776 m Sondaj, 4.934 m³ Yarma, 37.597 adet Numune alımı çalışmalar yapıldığını açıklayan Bakan Albayrak, “Bu süreçte yürütülen çalışmalar sonucunda, toplam 12.614 ton Uranyum (U₃0₈) görünür rezervi tespit edilmiştir” dedi.

RADYOAKTİF MADDE ARAMA PROJELERİ…

Bakan Albayrak, MTA’nın 2017 yılı içinde yürüttüğü ve yürüteceği projelerden de bahsetti. Bakan Albayrak’ın verdiği bilgiye göre, Manisa-Aydın-Denizli Radyoaktif Hammadde Aramaları Projesi Avanos (Nevşehir)- Sorgun (Yozgat) Radyoaktif Hammadde Ruhsatları Etüdü Projesi, Trakya Bölgesinin Radyoaktif Hammadde Yönünden Araştırılması Projesi yürütülüyor.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer:“Uranyumun genelde nükleer enerji kavramı ile anılır ancak bulunduğu yerlerde insana ve ürüne yönelik etkilerininde dikkatle ele alınması gerekir. Özellikle yer altı içme suları için riskin kabul edilebilir değerler üzerinde olmasının sağlık açısından zararlı olduğu uzmanlarca dile getirilmektedir. Bu nedenle yerin ve etkilerinin düzenli olarak takip edilip araştırılması gerekmektedir” dedi.